Umuda yolculuğunuz burada başlıyor
Tüp bebek tedavisi, üremeye yardımcı tedavi yöntemleri içerisinde en zoru olmakla birlikte, başarı şansı da en yüksek olan yöntemdir. Bu yöntemde başarı, klinik ve laboratuvar süreçlerinin, bu alanda uzman ve tecrübeli hekim ve embriyologlar tarafından yürütülmesi, uluslararası standartlara ve bilimsel gelişmelere uygun tedavi yaklaşımlarının, teknolojik gelişmelere uygun cihaz/donanımların, hastaya özel olarak planlanması ve kullanılması ile mümkün olmaktadır. Tıbbın diğer alanlarında olduğu gibi, tüp bebek tedavilerinde de başarının garanti edilmesi mümkün değildir. Her bir tüp bebek denemesinde çiftin, üreme hücrelerinin (yumurta ve sperm) kaliteleri ile sınırlı bir başarı potansiyeli vardır. Tüp bebek merkezinin görevi, bu başarı potansiyelini olumsuz etkilemeden mümkün olan en yüksek kalitede embriyo gelişimini elde edecek şekilde klinik ve laboratuvar süreçlerini planlamak ve uygulamaktır. Bu süreçte merkezin başarıya etkisi özellikle şu noktalarda ortaya çıkmaktadır;
İnfertil çiftlere, eğer tercih ettikleri tüp bebek merkezi iyi donanımlı ise ve deneyimli bir ekip tarafından yürütülüyorsa ard arda üç denemeyi aynı merkezde uygulamalarını önermek gerekir. Çünkü her başarısızlıkta merkezi ve ekibi değiştirmek, yeni tedavi protokolleri denenirken, önceki olumsuz tecrübelerden yararlanma şansının kaybedilmesine neden olacaktır. 38 yaşından küçük, yumurta kapasitesi normal kadınlarda uygulanan ardışık üç tüp bebek uygulaması sonrası kümülatif hamilelik oranı %80’in üzerinde olmaktadır. Diğer bir deyişle infertilite problemi olan 100 çiftin 80’inden fazlası ard arda üç tüp bebek tedavisi uygulaması içinde hamileliği yakalamaktadırlar. Tek tüp bebek denemesi için başarı oranı kadının yaşı 35’ten daha küçük ise, tüm tedavi basamakları sorunsuz gitse bile yaklaşık %50 civarındadır. 35-37 yaş grubunda hamilelik oranları %40-45’lere inmektedir. 38-40 yaş gurubunda ise bu oran ancak %30 civarındadır. Kadın yaşı 40-42 grubunda ise başarı %20’ye, 42’nin üstünde ise daha da düşük sayılara ulaşır. 45 yaş üzerinde her tüp bebek tedavisi denemesinde hamilelik şansı %5’in altındadır. Bu başarı oranları ülkemizde ve yurtdışında iyi kalitede hizmet veren tüm tüp bebek merkezleri için yaklaşık olarak geçerli olan rakamlardır. Bazı merkezlerce verilen ve bu rakamların çok daha üstünde başarı oranları gerçeği yansıtamayacaktır.
Embriyoloji laboratuvarı bir Tüp Bebek Merkezinin en hassas ve başarıya etkisi bakımından en önemli birimidir. Yumurtanın sperm ile döllenmesi sonucu oluşan embriyo, her iki gamet hücresinin kalitesine bağlı olarak belirli bir gelişim potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel tamamen gamet hücreleri tarafından belirlenir ve döllenme sonrası dışarıdan yapılacak herhangi bir müdahale ile olumlu yönde bir değişim sağlamak mümkün değildir. Embriyoloji laboratuvarının önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır, çünkü eğer laboratuvar uygun personel, donanım ve çevresel şartlara sahip değil ise bu potansiyeli olumsuz etkileme ihtimali yüksektir. Dolayısıyla çiftlerin merkez seçimlerinde laboratuvar kallitesi hakkında bilinçli olması başarı için hayati önem taşımaktadır.
Embriyoloji laboratuvarında uygulanan işlemler sırasıyla şunlardır;
Tüp bebek tedavisinde maksimum başarı şansla değil, doğru merkez seçimi ile mümkündür. Bu doğrultuda infertilite problemi olan çiftlerin, merkez seçimlerinde, merkezin çevresel koşulları, donanımı, hekimlerin tecrübesi, laboratuvar şartları ve donanımı, embriyologların tecrübesi gibi detaylar konusunda bilinçli ve sorgulayıcı olması, bu zorlu tedavi sürecinden maksimum faydayı sağlamaları ve mümkün olan en kısa zamanda gebelik başarısına ulaşabilmeleri açısından son derece önemlidir.
Tüp bebek tedavisi ile ilgili sorunlarınız hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçiniz.